İstanbul Planlama Ajansı Başkanı Dr. Buğra Gökce, Emlak Konut’un duyurduğu yeni konut kampanyasına tepki gösterdi. Gökce, kampanyanın dar ve orta gelirliler yerine yüksek gelir gruplarını hedeflediğini ifade etti. Emlak Konut, İstanbul, Ankara, Denizli, İzmir, Antalya ve Balıkesir'deki 25 projede 4 bin 500 konutu kapsayan 'Kazançlı Yatırım Kampanyası'nın detaylarını açıkladı.
Emlak Konut Genel Müdürü Yasir Yılmaz, farklı gelir gruplarına hitap etmek amacıyla yeni konut kampanyasının 3 farklı ödeme seçeneği ile tasarlandığını belirtti. Ancak, Gökce, bu kampanyanın sosyal konut üretme amacından uzak olduğunu vurguladı.
Emlak Konut’un 25 projede 4.500 konut için başlattığı kampanya, dar ve orta gelirlileri değil yüksek gelir gruplarını hedefliyor. Kampanya kapsamında en düşük konut bedeli 5 milyon 950 bin lira olarak belirlendi. 1’inci el konut alımında kullanılabilecek azami kredi tutarı, (A) sınıf konut fiyatının yüzde 80’ine eşit. Bu durumda yeni evli bir çift, 1+1 ev için 1 milyon 190 bin lira peşinat ödemek zorunda kalıyor.
Kalan 4 milyon 790 bin lirayı kredi ile karşılamak isteyen çiftler, 60 ay vade ile aylık 166 bin lira ödeme yapmak zorunda. Alternatif olarak, 120 ay boyunca aylık 61 bin 698 lira ödeme seçeneği de mevcut. Bugün Türkiye’de net asgari ücret 22 bin 104 lira. Yani yeni evli bir çiftin ödeyeceği aylık taksit asgari ücretin yaklaşık 3 katı.
Türkiye’de çalışanların yüzde 95’i asgari ücretin 2 katından daha az ücret alıyor. Bu durum, çalışanların büyük bir kısmının bu kampanyadan yararlanamayacağını gösteriyor. Gökce, TOKİ iştiraki olan Emlak Konut’un bir kez daha dar ve orta gelirlileri değil yüksek sermaye sahiplerini hedeflediğini belirtti.
Yapılan proje ile kamu arazi ve sübvansiyonları ile üretilen konutların yüksek gelir/ sermaye sahiplerine üçüncü - dördüncü konut olarak sunulacağı ifade ediliyor. Gökce, bu durumun kamu kurumu eliyle 86 milyona ait ve halk için harcanması gereken kaynakların küçük bir zümreye transfer edilmesi anlamına geldiğini vurguladı.
Gökce, yapılanların sosyal konut olmadığını ve Anayasadaki konut hakkı ile TOKİ’nin kuruluş amacının göz ardı edildiğini belirtti. Bu eleştiriler, konut kampanyasının sosyal adalet açısından sorgulanmasına neden oluyor. Emlak Konut’un kampanyası, yüksek gelir gruplarına yönelik bir fırsat sunarken, dar ve orta gelirli vatandaşların konut sahibi olma hayallerini zorlaştırıyor.
Sonuç olarak, Emlak Konut’un yeni kampanyası, yüksek gelir gruplarını hedef alması nedeniyle eleştirilere maruz kalıyor. Dr. Buğra Gökce’nin açıklamaları, sosyal konut üretimi konusundaki tartışmaları yeniden gündeme getiriyor. Bu durum, konut hakkı ve sosyal adalet açısından önemli bir mesele olarak öne çıkıyor.