CHP'de cumhurbaşkanlığı adaylığı için ön seçim planı, partide büyük bir krize yol açtı. Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Kemal Kılıçdaroğlu eksenindeki kavga kamuoyunda geniş yankı buldu. Sabah Gazetesi Yazarı Mahmut Övür, konuyla ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Bu yazıda, CHP'deki adaylık mücadelesinin derinlemesine incelendiği görülüyor.
CHP'de alevlenen cumhurbaşkanlığı adaylık kavgası, birçok siyasi aktör tarafından erken bulunuyor. Ancak mesele, sadece bu kadar basit değil. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, adaylık düğmesine erken bastı. Bu durum, CHP'nin geleceği açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. İmamoğlu, parti içindeki itirazları bertaraf etmek için harekete geçti.
İmamoğlu'nun amacı, CHP'nin 'tek hâkimi' olmak. Bu nedenle, hakkında açılan davaların sonuçları onu çok da ilgilendirmiyor. CHP'yi elinde tutmak için her türlü önlemi almayı hedefliyor. Bu süreçte, partinin geleceği ve toplumun ihtiyaçları ikinci planda kalıyor.
İmamoğlu'nun bu hamlesi, AK Parti'nin yenilenmesi ve olası yeni siyasi gelişmelere karşı bir önlem olarak görülüyor. Ekonomik durumun düzelmesi ihtimali, İmamoğlu'nun stratejilerini etkileyebilir. Ancak, CHP'yi elinde tutma isteği, onun için öncelikli bir hedef. Bu nedenle, parti içindeki rakipleriyle sürekli bir mücadele içinde.
Bu noktada, Mansur Yavaş gibi önemli bir rakibi ciddiye almıyor. Yavaş'ın önseçime karşı çıkan mesajlarına karşı çıkıyor. İmamoğlu, önseçimin yapılacağını ısrarla savunuyor. Bu durum, CHP içindeki gerilimi artırıyor ve parti içindeki dinamikleri etkiliyor.
Mansur Yavaş, CHP içindeki en büyük rakiplerden biri olarak öne çıkıyor. Ancak, Yavaş'ın durumu oldukça karmaşık. İmamoğlu'nun baskısı altında kalan Yavaş, iki arada bir derede kalmış durumda. Yavaş, ya tek başına yola devam edecek ya da siyasi yasak gibi bir olasılığa güvenerek bekleyecek. Bu belirsizlik, onun için zor bir süreç oluşturuyor.
Son basın toplantısında, Yavaş'ın net bir tutum sergileyememesi dikkat çekti. Bir gazetecinin sorusuna verdiği cevap, CHP'nin gündemiyle örtüşmüyor. İmamoğlu, partinin gündemine hâkim olmuş durumda. Bu durum, Yavaş'ın pozisyonunu daha da zorlaştırıyor.
Üçlü görüşme sonrası önseçimin ertelenip ertelenmeyeceği belirsiz. Ancak, İmamoğlu'nun karşısına Yavaş'tan çok Kılıçdaroğlu ve ekibi çıkacak. Bu durum, CHP'nin iç dinamiklerini etkileyebilir. Kılıçdaroğlu ve ekibi, önseçimin parti tüzüğüne aykırı olduğunu savunuyor. Bu nedenle, önseçim süreci karmaşık bir hal alabilir.
İmamoğlu, önseçimden çıksa bile bu zaferin 'Pirus Zaferi' olacağı öngörülüyor. CHP'nin tarihi ve geleneği göz önüne alındığında, bu durum partinin geleceği açısından önemli bir sorun teşkil ediyor. CHP'nin içindeki bu çatışma, partinin geleceği açısından kritik bir dönüm noktası olabilir.