DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve Van Milletvekili Pervin Buldan’ın 28 Aralık’ta İmralı’da terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’la gerçekleştirdiği görüşmenin ardından beklenen açıklama dün yapıldı. Açıklamada, Öcalan’ın düşünceleri ve yaklaşımının genel çerçevesi madde madde sıralandı. Öcalan’ın sürece ilişkin görüşleri, Türkiye’deki tüm siyasi çevrelerin inisiyatif almasının önemini vurguladı.
Öcalan, sürecin başarısı için muhalefetin katkısının değerli olduğunu belirtti. Dış müdahalelerin sorunları daha da karmaşık hale getirdiğini ifade etti. Bu bağlamda, muhalefetin önerilerinin dikkate alınması gerektiği mesajını verdi. Öcalan, yeni paradigmaya katkı sunma kararlılığını da dile getirdi.
Öcalan, TBMM’nin bu süreçte önemli bir zemin olduğunu vurguladı. Tüm siyasi çevrelerin yapıcı davranması gerektiğini belirtti. Bu durum, barış ve demokrasi için kritik bir adım olarak değerlendirildi. Öcalan, muhalefetin de bu süreçte aktif rol alması gerektiğini ifade etti.
Öcalan’ın mesajları, siyasi partilerle yapılacak görüşmelerin temelini oluşturacak. DEM Parti, yeni yılın ilk günlerinde siyasi partilerden randevu talep edecek. Bu görüşmeler, sürecin ilerlemesi açısından önemli bir adım olarak görülüyor.
DEM Parti, Öcalan’ın mesajlarını değerlendirirken, siyasi parti ziyaretlerinin ilk adım olacağını açıkladı. Buldan ve Önder, bu ziyaretlerde görüş alışverişinde bulunacak. Öcalan’ın silah bırakma çağrısının ise ikinci görüşmede yapılabileceği ifade edildi.
Bu süreçte, MHP’den de önemli değerlendirmeler geldi. Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, sürecin hızlanmasında Genel Başkan’ın rolünü vurguladı. Bu durum, sürecin devlet politikası olarak devam etmesi gerektiğini ortaya koyuyor.
Kulislerde, Öcalan’ın açıklamalarının önemli olduğu belirtiliyor. PKK’nın adını anmaması ve TBMM’yi adres göstermesi, önceki süreçlerden farklı bir yaklaşım sergilediğini gösteriyor. Bu durum, Öcalan’ın terör örgütü üzerindeki kontrolünü de vurguluyor.
Ayrıca, Öcalan’ın muhalefete yönelik mesajı dikkat çekiyor. CHP’ye isim vermeden destek çağrısı yapması, sürecin ilerlemesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu durum, siyasi arenada yeni bir tartışma başlatabilir.