Kartalkaya’nın karla kaplı tepelerinde, bir otelde uyuyan insanlar, sabaha karşı alevler yükseldi. Yangın, tatil hayalleriyle dolu bir geceyi kabusa dönüştürdü. 12 katlı ahşap otelde yangın alarmı yoktu. Güvenlik önlemleri yetersizdi. Yangın sırasında insanlar feryat etti: “Burada güvenlik yok!” Bu olay, Türkiye’deki denetimsizlik ve sorumsuzluğun bir örneği olarak kaydedildi.
Yangında 76 kişi hayatını kaybetti. Her biri, hayalleri ve sevdikleri olan 76 insan. Bu trajedi, sorumluluk almayan bir sistemin sonucudur. Yangın sonrası sorular sorulsa da, yanıtlar genellikle sessizliğe gömülür. Bu olay, sadece bir otelin değil, ülkenin vicdanının da yanmasına neden oldu.
Yangın, ihmaller zincirinin bir sonucu olarak ortaya çıktı. Yangın alarmı ve güvenlik önlemleri eksikti. Bu durum, otelin yönetimindeki sorumsuzluğun bir göstergesidir. Her felakette olduğu gibi, bu olay da denetimsizliğin sonuçlarını gözler önüne serdi. İnsan hayatının bu kadar ucuz olup olmadığı sorgulanmaya başlandı.
Felaketler sonrası unutma alışkanlığı, toplumun hafızasında derin yaralar açıyor. Yangın, sadece fiziksel bir kayıp değil, aynı zamanda toplumsal bir vicdan sorgulamasıdır. Bu tür olaylar, gelecekte benzer ihmal ve sorumsuzlukların önüne geçilmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Z kuşağı, kariyer hedefleri konusunda farklı bir bakış açısına sahip. Geleneksel hiyerarşiyi sorguluyorlar. Orta düzey yöneticilik pozisyonları, onların gözünde yüksek stresli ve düşük ödüllü bir alan olarak değerlendiriliyor. Z kuşağı, bu pozisyonların karar alma gücünden yoksun olduğunu düşünüyor.
Bu kuşak, kariyerlerini bir basamaklar dizisi olarak görmek yerine, kendi hikâyelerini yazabilecekleri bir yolculuk olarak tanımlıyor. Esneklik, özerklik ve kişisel gelişim, Z kuşağının en önemli beklentileri arasında yer alıyor. Onlar için kariyer, sadece bir iş değil, anlamlı bir yaşamın parçası.
2023’te Meta’nın patronu Mark Zuckerberg, orta kademe yöneticilere yönelik eleştirilerde bulundu. Geleneksel hiyerarşinin geçerliliğini yitirdiğini belirtti. Z kuşağı, bu görüşe katılıyor ve “geleneksel hiyerarşi artık geçerli değil” diyor. Bu durum, iş dünyasında köklü değişimlerin habercisi olabilir.
Z kuşağı, iş hayatında daha anlamlı roller talep ediyor. Onlar için kariyer, sadece bir unvan değil, aynı zamanda kişisel gelişim fırsatıdır. Bu kuşak, iş hayatında daha fazla esneklik ve özerklik istiyor. Geleneksel yöntemlerin yerini, yenilikçi ve anlamlı yaklaşımlar almalıdır.
Yangın, toplumun vicdanını sarsan bir olaydır. Z kuşağının kariyer beklentileri ise iş dünyasında önemli değişimlerin habercisidir. İhmallerin ve sorumsuzlukların önüne geçilmesi, gelecekte benzer felaketlerin yaşanmaması için şarttır. Z kuşağının talepleri, iş dünyasında yeni bir anlayışın kapılarını aralayabilir.
Belki bir gün değişiriz. İnsan hayatının değerini hatırlamak, gelecekte daha dikkatli olmamızı sağlayabilir. Ancak bugün, içimiz yanıyor. Bugün, hem insanlık hem de iş dünyası bir kez daha sorgulanıyor. Bu olaylar, gelecekte daha iyi bir toplum ve iş hayatı için birer ders olmalıdır.