Cinayetin işlendiği sırada 15 ve 16 yaşlarında olan iki failin yargılandığı davada, yaş indirimi nedeniyle en fazla 24 yıla kadar hapis cezası verilmesi beklenirken, Minguzzi ailesi ve avukatları emsal teşkil edecek en ağır cezanın verilmesini talep ediyor. Aile, çocuklara karşı işlenen ağır suçlarda yaş indiriminin yeniden düzenlenmesi için yasal değişiklik çağrısında bulunuyor.
Minguzzi ailesinin avukatı Dr. Rezan Epözdemir, “Normal koşullarda bu faillerin ağırlaştırılmış müebbet istemli yargılanmaları gerekir fakat biri 15, diğer müşterek fail ise 16 yaşında. Bu durumda da faillerin 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilmesi öngörülüyor.” dedi. Aile, bu durumun kamu vicdanını rahatlatmadığını ifade ediyor.
Anne Yasemin Akıncılar Minguzzi, “Benim Ahmet’im gitti başka Ahmetler gitmesin diye hukuki mücadelemiz sonuna kadar devam edecek. Oğlumun öldürülmesiyle ilgili emsal mahiyetinde bir ceza bekliyoruz.” diyerek, hukuki süreçte kararlılıklarını vurguladı.
Türk Ceza Kanunu 31. maddesine göre, faillerin yaşları küçük olduğu için alabilecekleri en ağır ceza olan 24 yıl hapis cezasının, hem aileyi hem de kamu vicdanını rahatlatıcı mahiyette olmadığını belirten Avukat Epözdemir, “Aile de bu konuda bir yasal düzenleme değişikliği yapılmasını talep ediyor.” dedi. Bu durum, toplumda büyük bir infial yaratıyor.
AK Parti İstanbul Milletvekili Müşerref Pervin Tuba Durgut, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, suça sürüklenme konusunda önleyici tedbirler alınması ve infaz sisteminde tıkanan noktaların yasal bir revizyonla düzenlenmesi talimatı verdiğini açıkladı. Bu durum, yasal değişikliklerin gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
Durgut, “18 yaş altı suçlular için ‘suça sürüklenen çocuklar’ tabirini kullanıyoruz. Fakat bu şekilde kamu vicdanını çok yaralayan ve hunharca işlenmiş cinayetler için bazen infaz sisteminin tıkandığını yaşamış olduk.” diyerek, infaz sisteminin işleyişindeki sorunlara dikkat çekti. Bu durum, toplumda büyük bir tartışma yaratıyor.
Özel, sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “hem hukuki süreci yakından izlediklerini hem de dayanışma içinde olduklarını” aileye ifade ettiklerini belirtti. Bu destek, aile için önemli bir moral kaynağı oluşturuyor.
Bu davada yaşanan gelişmeler, toplumda büyük bir yankı uyandırdı. Aile, adaletin yerini bulması için mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor. Yasal değişikliklerin yapılması, benzer olayların önüne geçilmesi açısından kritik bir öneme sahip.
Sonuç olarak, Minguzzi ailesinin talepleri ve kamuoyunun tepkisi, yasal düzenlemelerin gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu süreç, toplumda adalet arayışının ne denli önemli olduğunu gösteriyor.