Hamas Siyasi Büro Üyesi Muhammed Nazzal, Katar'ın başkenti Doha'daki ateşkes müzakerelerinde Türkiye'nin etkisinin çok büyük olduğunu söyledi. Nazzal, Gazze'de ateşkes anlaşmasının uzun süren müzakere sürecine dair önemli bilgiler paylaştı. Türkiye'nin bu süreçteki rolü, müzakerelerin seyrini etkileyen unsurlar arasında yer aldı. Nazzal, Türkiye'nin müzakerelere olan ilgisini ve katkılarını vurguladı.
Nazzal, Türkiye'nin müzakerelerin uzağında olmadığını belirtti. Özellikle son aylarda Türkiye'nin süreci yakından takip ettiğini ifade etti. Türkiye'nin etkin rolüne rağmen İsrail'in itirazları olsa da, Hamas her zaman Türkiye'nin sürece dahil olmasını savundu.
Nazzal, ateşkes müzakerelerinde Türkiye'nin etkisinin büyük olduğunu belirtti. Türklerin masada olmasalar bile müzakereleri sürekli takip ettiklerini ifade etti. Müzakerelerin bu noktaya gelmesinde Türkiye'nin katkıları önemli bir yer tutuyor.
Türkiye'nin müzakerelerdeki etkisi, Hamas'ın müzakerelerdeki duruşunu güçlendirdi. Nazzal, Türklerin sürekli ve kararlı bir şekilde müzakereleri takip ettiğini ve gelişmeleri izlediğini vurguladı.
Nazzal, İsrail'in aralıksız süren saldırılarının müzakerelerdeki etkisini dile getirdi. İsrail'in hedeflerine ulaşamadığını ve müzakere masasında bu hedefleri elde etmeye çalıştığını belirtti. Bu durum, müzakerelerin zorluğunu artırdı.
Hamas, sadece askeri bir mücadele vermediğini, aynı zamanda siyasi bir mücadele de yürüttüğünü ifade etti. Nazzal, ateşkes müzakerelerinin bu siyasi mücadelenin en önemli noktası olduğunu vurguladı.
Nazzal, İsrail'in savaşın başında belirlediği hedeflere ulaşamadığını kaydetti. Özellikle esirlerin kurtarılması ve Gazze'nin işgali gibi hedeflerin hiçbirine ulaşamadığını belirtti. Bu durum, müzakerelerin önemini artırdı.
İsrail, askeri saldırılarla hedeflerine ulaşamadığı için müzakere yapmak zorunda kaldı. Nazzal, ateşkes anlaşmasının sağlanması ile birlikte esirlerin kurtarılabileceğini ifade etti.
Nazzal, müzakerelerin bir ateşkes anlaşmasına dönüşmesinde sadece ABD Başkanı Donald Trump'ın etkisinin olmadığını belirtti. Filistin halkının direnişinin, müzakerelerdeki başarının temel nedeni olduğunu vurguladı.
Netanyahu'nun anlaşmayı kabul etmesinin sadece Trump'ın baskısı ile değil, aynı zamanda direnişin başarısı ile ilgili olduğunu ifade etti. Bu durum, müzakerelerin seyrini etkileyen önemli bir faktör oldu.
Nazzal, Netanyahu'nun Philadelphi Koridoru'ndaki açıklamalarına yanıt verdi. Netanyahu'nun başarısızlıklarını örtbas etmek için bu tür açıklamalar yaptığını belirtti. Hamas, bu anlaşmanın uygulanmasını sağlamak için çalışmalara devam ediyor.
Philadelphi Koridoru'nda İsrail askerlerinin kalmamasını sağlamak için Mısır ve diğer arabulucular ile işbirliği içinde çalışıldığını ifade etti. Bu konu ile ilgili görüşmelerin sürdüğünü belirtti.
Nazzal, esir belgelerinin geç teslim edilmesinin nedeninin İsrail'in Gazze'deki saldırıları olduğunu belirtti. Esirlerin birçok bölgede bulunduğunu ve iletişim kurmanın zorlaştığını ifade etti.
Ateşkes anlaşmasına uyma niyetinde olduklarını belirten Nazzal, Netanyahu'nun anlaşmayı ihlal etmesi durumunda her ihtimale hazır olduklarını vurguladı. Gelişmeleri takip ettiklerini ifade etti.
Nazzal, ateşkes sonrası Gazze'de yönetimin nasıl şekilleneceği ile ilgili düşüncelerini paylaştı. Hamas'ın sadece kendisinin Gazze'yi yöneteceğini söylemediğini, tüm Filistinli gruplardan oluşacak bir teknokrat ekibin oluşturulmasını istediklerini belirtti.
Gazze'nin yeniden inşası için uluslararası bir yardım organizasyonu kurulacağına dikkat çekti. Uluslararası bağışçı kuruluşların ateşkes sağlanır sağlanmaz harekete geçeceğini ifade etti. Gazze'nin yeniden ayağa kalkması için bir uluslararası yeniden inşa fonu kurulacak.
Gazze halkına teşekkür eden Nazzal, bu ateşkes anlaşmasının Gazze halkının direnişi sayesinde mümkün olduğunu belirtti. Mücadelelerinin henüz bitmediğini vurguladı.
Son olarak, Katar, 15 Ocak'ta İsrail ile Hamas arasında Gazze'de ateşkes ve esir takası konusunda anlaşmaya varıldığını duyurdu. Anlaşma, bugün TSİ 12.15'te yürürlüğe girdi. Üç aşamadan oluşacak ateşkes anlaşmasının ilk 42 gününde İsrailli 33 esir serbest bırakılacak. Anlaşma, Gazze Şeridi'ne insani yardımların ulaşmasını sağlayacak.